İSTANBUL TUZLA İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

İhsan FAAZLIOĞLU Kendini Bulmak Kitabı Üzerine Tuzla’daki Eğitim Yöneticileri ile Bir Değerlendirme Sohbeti Gerçekleştirdi.

Tuzla’da “Okul Yöneticileri Okuyor”  projesi kapsamında 3 Ocak Salı günü Prof. Dr. İhsan FAZLIOĞLU’nu konuk ettik. Yazarın “Kendini Bulmak” adlı çalışması üzerine yapılan söyleşiye İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sn. Ahmet ALİREİSOĞLU, Şube Müdürlerimiz Soner CAN, Aydın BORA ve ilçemizde görev yapmakta olan okul yöneticilerimiz katıldı.   
İhsan FAAZLIOĞLU Kendini Bulmak Kitabı Üzerine Tuzla’daki Eğitim Yöneticileri  ile Bir Değerlendirme Sohbeti Gerçekleştirdi.

Yazarımız İhsan FAZLIOĞLU’nun konuşmasından önce kendisine hoş geldiniz diyen ve okul müdürlerine hitap eden Tuzla İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Ahmet ALİREİSOĞLU salondakilere hitaben İhsan FAZLIOĞLU’nun kendisi için ifade ettiği anlamı dile getirdi.

21. yüzyılın başında yaşayan bizlerin üzeri örtük bir medeniyeti yeniden var etme ve yaşatma çabası içerisinde olduğunu dile getiren ALİREİSOĞU; İhsan FAZLIOĞLU’nun bu yolda klasik yapının yüzyıllar öncesindeki temel metinlerinden hayatımıza kolaylıklar ve ufkumuza zenginlikler aktardığını, medeniyetimizin bizim anlayamadığımız birikimlerini bizler için tercüme ettiğini ifade etti.

Millet olarak mensup olduğumuz bir medeniyetin bir rönesansı olmadığını ifade ettikten sonra bu yöndeki anlamlandırma ve kolaylaştırma çabası için İhsan FAZLIOĞLU’na teşekkür etti.

Konuşmasına İnsan nedir? İnsanın anlamı nedir? İnsan madde midir? Yoksa insan mı maddeye anlam yükler? Evrenin bir amacı, anlamı var mıdır? Yoksa anlamsız bir hadise midir? Soruları ile başlayan FAZLIOĞLU kimi soruların cevaplarının olamayacağını ifade ederek: “Bazı sorular insanlığımızı sürekli hatırlatmak için vardır, eğer tüm soruların cevabı bilinirse canımız sıkılır.” Dedi.

            Konuşmasını tahayyülün tefekkürün önünde gitmesi gerektiğini belirterek sürdüren FAZLIOĞLU; Bilgiyi, bilen ile bilinen arasında ilişki şeklinde tanımladı.   FAZLIOĞLU, anlam ve anlamlandırma sorununa değindi. “İslam toplumu olarak anlamlandırmayı sağlayacak metotlarımız ve şemalarımız yoktur. Bu yüzden anlamlandırma problemimiz var.” Diyen düşünüre göre bilmek, anlamanın koşuludur, anlamaksa anlamlandırmanın şartıdır. Ona göre “Evren, kendisi üzerinden kendisini bilmeye, tanımaya çalışıyor. İnsan da evrenin bir parçasıdır. Anlam ancak anlamakla idrak edilir. Biz evrende anlamlandırarak var olan varlığız. Anlamlandıran, ufka bakan varlığız. Bunun için sıkıntı yaşıyoruz. Anlamlandırmak ve anlamak birlikte “düşünce” demektir. Bilmeden anlayamayız anlayamadığımız için anlamlandıramıyoruz. Bilmek doğrudan nesneyle muhatap olmaktır. Açıklamak ve çözümlemektir. Nesnelerimiz yok, çözümleyecek metotlarımız da yok. Sonuç olarak başkalarının anlamlarını yaşamaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Müşterinin ölçüsü alınmadan ceket dikilmez diyen FAZLIOĞLU, her ülkenin ve her toplumun bir ölçüsü vardır, bu ülkenin de bir ölçüsü vardır. Bu yüzden ülkemizi ve milletimizi doğru tahlil etmek için ilk önce ülkemiz ve milletimizin ölçüsünün alınması gerektiğini ifade ederek konuşmasını sürdürdü. “Bir milletin ölçüsü onun tarihi, coğrafyası ve kültürüdür, bu yüzden gelecekle ilişkisi olan insanın tarihle işi olur.” Diyen FAZLIOĞLU “Türk aydınları Batının terminolojisi, kavramları ve şemaları ile bu toplumu anlamaya çalışmaktadır.” Sözü ile aydınlarımızın bu topluma yabancı kaldığını ifade etti.

Bir toplumun güçlü olmasının onun dünyaya bir şeyler teklif etmesi ve dünya düşüncesine bir şeyler katması ile ilgili olduğunu belirten yazar, “İslam toplumu geçmişte dünyaya bir şeyler teklif eden konumunda idi. Gücünü de bilgiden ve bu özelliğinden almaktaydı. Çünkü bilgi güç demektir. Biliyorsanız ve dünyaya bir şeyler veriyorsanız güçlüsünüz demektir. İnsana, hayata, evrene… “teklifleri” olan kültürler kalıcı olurlar. Teklifte bulunmak içinse her şeyden önce bir dünya tasavvurunun olması şarttır. Dünya tasavvuru olmayan kültürler teklif edemez. İslam’ın en büyük özelliği geldiği dönemde dünyaya bir teklifte bulunması kendi dünya anlayışı ile içinde çıktığı dönemin dünya resmini mecz etmesidir. Hangi dönemde olursa olsun yeni düşünceler dünya genel resmine bir şeyler katmalıdır.” Sözleri ile konuşmasını sürdürdü.

 Dünya görüşünün oluşmasında aile, okul ve içinde yaşanılan çevrenin etkili olduğunu ifade eden yazar, “Dünya görüşü, istemeseniz de size kültürünüz tarafından veriliyor” şeklindeki sözü ile bu durumun altını çizerek “her kültürün bir dünya görüşü ve metafizik çanağı vardır.” Dedi.  FAZLIOĞLU’na göre “Bu görüşlerden dünyaya söyleyecek bir şeyleri olanlar ve bunu dünya resmi ile restore edenler öne çıkarlar. İslam ilk defa mevcut dünya resimlerini yazıya dökerek kendi hayat görüşü ile entegre etti. Kendi tasavvurunu üretti.” Sözleri ile bu düşüncesini temellendirdi.  

Yazar: “Muhafazakârlık belli ölçüde toplumsal hafızanın varlığını ve toplumsal devamlılığı sağlayan düşüncedir. Çünkü muhafazakârlık geçmişin geleceğe aktarılmasında ve mensubiyet duygularının gelişmesinde önemli bir rol oynar. Hafızası ve tarih bilinci zayıf kültürler hızlı değişirler. Zira mensubiyet duygusu tarihle yakından ilişkilidir. Mensubiyeti olmayan insandan mesuliyet beklemeyiniz. Kimlik bilinci mesuliyet için önemli bir unsurdur.” İfadelerini kullandı.

“İnsan üç katmanlı yapıdır. Birincisi ben… Ben aileyi içerir. Aile;  Kişiliği, davranış biçimini öğrendiğimiz yerdir. Bu yüzden aileyi eğitmek gerekir. Biz kimliği ise okullarda kazanılır. Okullar örf ve bilginin öğretildiği yerlerdir. Okullarda yapılan törenler ve anma programları kişinin kimliğini oluşturmayı sağlar. Eğitim kurumlarının görevi ortalama aklı ve örfü yeni nesillere aktarmaktır”. Diyen FAZLIOĞLU “Kendilik bilincinin” birey toplum ve dünya görüşünün bir harmanlaması olduğunu kendisinin de bunu yapmaya çalıştığını belirterek Kendilik bilincimizi geliştirmeliyiz. Bu işi bizden kim yapar anlayışı yerine bu işi en iyi kim yapar anlayışı olmayınca biz düzelemeyiz. Misyon sahibi olmak için makam sahibi olmak gerekmiyor. Peygamberimizin  (sav) makamı yoktu” diyerek. Konuşmasını bitirdi.  

Program okul müdürlerinin yazara sorularından sonra Sayın Ahmet ALİREİSOĞLU’nun Yazarımız İhsan FAZLIOĞLU’na hediye ve çiçek takdimi ile sona erdi.




05-01-201705-01-201705-01-201705-01-2017

                                                                                                                                   

Postane Mh. Mühendis Sk. No.19 34940 Tuzla/İstanbul - 0216 395 79 56/58

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.