İSTANBUL TUZLA İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

Süleyman Seyfi ÖĞÜN “Gündelik Hayatın Kültürel yansımaları” Kitabı Üzerine Tuzla’daki Eğitim Yöneticileri ile bir değerlendirme sohbeti gerçekleştirdi.

“Tuzla’da Eğitim Yöneticileri Okuyor” projesi kapsamında 24 Ocak Salı günü Süleyman Seyfi ÖĞÜN’ü konuk ettik. Yazarın “Gündelik Hayatın Kültürel yansımaları” adlı çalışması üzerine yapılan söyleşiye İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sn. Ahmet ALİREİSOĞLU, Şube Müdürlerimiz, Hacı Osman YIRTICI, Soner CAN ve ilçemizde görev yapmakta olan Eğitim yöneticilerimiz katıldı.
Süleyman Seyfi ÖĞÜN “Gündelik Hayatın Kültürel yansımaları” Kitabı Üzerine Tuzla’daki Eğitim Yöneticileri ile bir değerlendirme sohbeti gerçekleştirdi.

Yazarımız Süleyman Seyfi ÖĞÜN’’nün konuşmasından önce kendisine hoş geldiniz diyen ve okul müdürlerine hitap eden Tuzla İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Ahmet ALİREİSOĞLU: Yöneticilerimizin okuyarak kendilerini geliştirip yenilediklerini ifade etti.

Alireisoğlu, 14.sünü gerçekleştirdiğimiz okuma programında, “Kendi zihni ve ruh dünyamızda ayağımızı bastığımız arzın hakikati arasındaki bağı nasıl güçlendirebiliriz? Yerel ve milli olmak nedir? Bizim amacımız ne olmalı? Sorularını sorarak; bugün hocamızla bu soruların cevaplarını ve günlük hayat-tarih ilişkisini konuşacağımızı belirterek sözü yazar Süleyman Seyfi Öğün’e bıraktı.

Konuşmasına 19. Yüzyılda ortaya çıkan büyük anlatıların çıkmazları ile başlayan Öğün ne Comtenin, Ne durkheim’ni ve ne de Spencer’in ortaya attığı teorilerin gündelik hayatın pratiklerini anlamaya yetmediğini ifade ederek gündelik hayatın önemli olduğunun altını çizdi. Yazar’a göre gündelik hayattın kendisi önemli olmakla birlikte önemli olan gündelik hayatta yaşanan küçük hikâyelerden büyük hikâyeler çıkarmak olduğunun altını çizdi.

Yerellik sağlam olmadan ve yereli anlamadan büyük işlerin başarılamayacağını düşünen yazar, bu toplumun mayasını ve karakterini gündelik hayatını ve yaşam felsefesini yansıtan çalışmaların önemli olduğunun altını çizdi. Öğün’e göre 21. Yüzyılın önemi onun gündelik hayata eğilmesidir. Yazara göre son dönemde gündelik hayatı yansıtan çalışmalar ortaya çıkmakla beraber bunu genel bir anlatıya ve hikâyeye çevirecek çalışmalar azdır. Öğün bu topraklarda yaşayan insanların ve entelektüellerin bu topraklara ait olup olmadığının bilinmesi gerektiğini ifade ederek FETÖ ve ona destek çıkan aydınların en büyük sıkıntısının bu toprakların insanı olmayışına bağladı.

“Bu toprakların insanı olmak her şeyden önce yereli anlamak ve bu toprakların mayasını kavramakla mümkündür. Kendi toplumuna ve yaşadığı sosyal dokuya yabancı olan her düşünce nihayetinde kendi insanlarına ihanet potansiyeli taşımaktadır. Bu yüzden herhangi bir düşünce ve ideolojiye değil, yerliliğe odaklanmalı ve bu toplumu anlamaya çalışmalıyız” diyen Yazar, Türk köylüsü tizliliği ile üretilen fikirlerin bu topraklara uyup uyulmayacağı test edildikten sonra alınması gerektiğinin altını çizdi. Ona göre Türk mantığı: bir şeyi deneyip verimli olduğunun anlaşıldıktan sonra alınmasına dayalıdır. Oysa bizim aydınlarımız düşünceleri test etmeden bu topraklara ve yerliliğe uyup uymadığını kontrol etmeden almakta böylece bu topluma yabancılaşmaktadırlar.

Bu memleketin bir sürü derdi var, bu memleketi dışarıda kimseye şikâyet etmemeliyiz diyen Öğün, 15 Temmuz’a değindi. Düşünür “bu darbeyi gerçekleştirenlerin bu toprağın insanı ile sorunu olduğunu ve en büyük sıkıntılarının bu toplumun mayasını anlamamış olmasının yattığının altını çizdi”. Türk olmanın yerel havzayı bilmek olduğunu düşünen yazar konuşmasını 15 Temmuzun unutulmamasının ancak yerelliği anlamakla mümkün olduğunu ifade ederek konuşmasını bitirdi.

Okul yöneticilerimizin soruları ve ardından konuğumuza çiçek takdimi ile program sonlandırıldı.

 

 

 

25-01-201725-01-201725-01-201725-01-201725-01-201725-01-2017

 

Postane Mh. Mühendis Sk. No.19 34940 Tuzla/İstanbul - 0216 395 79 56/58

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.